Fallout Dizisiyle Başlayan Yolculuk: Fallout 2'nin Efsanevi Hikayesi

Fallout dizisiyle bu evrene adım atan ve daha fazlasını keşfetmek isteyenler için, 1998 yılında piyasaya sürülen Fallout 2, unutulmaz bir yolculuğa çıkarıyor. İlk oyunun olaylarından 80 yıl sonra geçen bu devam hikayesi, çorak topraklarda yepyeni bir maceraya atılmamızı sağlıyor.

Fallout 1'in sonunda Vault 13'ten sürgün edilen kahramanımızın yolculuğu, kuzeye doğru ilerleyerek Arroyo adında bir köy kurmasıyla sonuçlanmıştı. Burada liderlik eden, evlenen ve çocuk sahibi olan kahramanımız, anılarını kaleme aldıktan sonra ortadan kaybolmuştu. Fallout 2'de ise onun torunu olan "Seçilmiş Kişi" karakterini yönetiyoruz.

Arroyo köyü, tarihinin en büyük kuraklığıyla mücadele ediyor. Köyün lideri, ilk oyun kahramanımızın kızı olan yaşlı kadın, Seçilmiş Kişi'den G.E.C.K. (Cennet Bahçesi Yaratma Kiti) bulmasını istiyor. Bu cihaz, kuraklığın yarattığı yıkımı tersine çevirme potansiyeline sahip. Dedemizin eski üniforması, 13 numaralı matarası ve sadık Pip-Boy 2000'imizle bu zorlu göreve koyuluyoruz.

İlk hedefimiz Vault 13'ün yerini bulmak. Bunu bilen tek kişi, Klamath kasabasında yaşayan ve tıpkı bizimkine benzeyen 13 numaralı matara satan tüccar Vic olabilir. Klamath'a vardığımızda Vic'in The Den adında başka bir kasabaya gittiğini öğreniyoruz. The Den'in yerini öğrenmek için kasaba halkına sorular soruyor ve çeşitli görevler üstleniyoruz. Bu sırada ilk yol arkadaşımız Sulik ile tanışıyoruz. Kaçırılan kız kardeşini arayan bu eksantrik savaşçı, dedesinin kemiğini burnunda taşıyor.

The Den'e vardığımızda Vic'in köle tüccarı Metzger tarafından esir alındığını öğreniyoruz. Vic'i kurtarmak için Metzger'in taleplerini yerine getirmeli veya köle ticaretine bulaşarak onu satın almalıyız. Vic'i kurtardıktan sonra ikinci yol arkadaşımızı da kazanmış oluyoruz. Ardından, neredeyse kusursuz bir Chryslus Highwayman marka araba buluyor ve yolculuğumuza dört teker üzerinde devam ediyoruz.

Bir sonraki durağımız, dışarıdan gelişmiş ve modern görünen ancak içten içe yozlaşmış bir şehir olan Vault City. Vault 8 sakinleri tarafından kurulan bu şehirde, vatandaş olmayanlara köle muamelesi yapılıyor. Vault 13'ün yerini öğrenmek için Vault City vatandaşlığına ihtiyacımız var. Şehrin lideri Joanne Lynette, bize komşu kasabada yaşayan ve şehir halkını rahatsız eden ghoul'lardan bahsediyor. Eğer ghoul'ların nükleer reaktörünü bozar ve onları ortadan kaldırırsak, bize vatandaşlık vereceğini söylüyor. Vault City'den ayrılmadan önce John Cassidy adında bir silahşörü de ekibimize katıyoruz.

Ghoul'ların yaşadığı kasabaya vardığımızda, tanıdık bir yüzle karşılaşıyoruz: Harold. İlk oyunda da karşımıza çıkan Harold, bizden nükleer santrali tamir etmemizi ve böylece Vault City'ye muhtaç kalmadan yaşamlarını sürdürebilmelerini istiyor. Burada ghoul'lara mı yoksa Vault City'ye mi yardım edeceğimize karar veriyoruz.

Vault City'ye döndüğümüzde vatandaşlığımızı alıyoruz ve bilgisayar ağına erişiyoruz. Ancak Vault 13 hakkında bir bilgi bulamıyoruz. Bunun yerine Vault 15'in yerini öğreniyoruz.

Vault 15'e doğru ilerlerken Broken Hills adında bir kasabaya rastlıyoruz. Burası insanlar, süper mutantlar ve ghoul'ların barış içinde yaşadığı bir yer. Şerif Marcus önderliğindeki bu kasabada, istersek Marcus'u da ekibimize katabiliyoruz.

Sonraki durağımız, çorak topraklardaki günah şehri New Reno. Alkol, uyuşturucu, kumar, köle ticareti ve mafya çatışmalarıyla dolu bu şehirde birçok farklı aktiviteye katılabiliyoruz. Boks turnuvalarında dövüşebilir, porno filmlerde oynayabilir veya mafya aileleri için tetikçilik yapabiliriz. Burada Jet adında yeni bir uyuşturucu üreten Myron'ı da ekibimize katabiliriz.

Vault 15'e vardığımızda, yağmacıların mesken edindiğini görüyoruz ve yakındaki Shady Sands'e gidiyoruz. 80 yıl önce küçük bir kasaba olan Shady Sands, şimdi New California Republic (NCR) adında gelişmiş bir şehir haline gelmiş. Şehrin lideri, ilk oyundan hatırladığımız Tandi. Tandi'ye hikayemizi anlattığımızda, Vault 15'teki yağmacıları temizlememiz şartıyla bize yardım etmeyi kabul ediyor. Yağmacıları temizledikten sonra Tandi'den Vault 13'ün yerini öğreniyoruz. Burada cyber köpek Robodog ve ilk oyundan tanıdığımız Dogmeat'i de ekibimize katabiliyoruz.

Vault 13'e vardığımızda ilginç bir manzarayla karşılaşıyoruz. Tüm Vault sakinleri burayı terk etmiş ve içeriyi Deathclaw'lar ele geçirmiş. Normalde agresif olan bu yaratıklar, burada barışçıl bir şekilde yaşıyor ve hatta konuşabiliyorlar. Onlarla konuştuğumuzda, pençeleriyle yapamadıkları bilgisayarları tamir etmemizi istiyorlar. Bunu yaparsak bize bir G.E.C.K. vereceklerini söylüyorlar. Burada bilge Deathclaw Goris'i de ekibimize katabiliyoruz.

Bilgisayarları tamir ettikçe dedemizin sürgün edilmesinden sonra Vault 13'te yaşananları öğreniyoruz. Ayrıca Vault'ların asıl amacını da keşfediyoruz. Meğer Vault'lar, nükleer savaştan korunmak için değil, insanlar üzerinde çeşitli deneyler yapmak için inşa edilmiş.

G.E.C.K.'i alıp Vault 13'ten ayrılıyoruz. Ancak bir gece rüyamıza köyümüzün şamanı Hakunin giriyor ve Arroyo'nun tehlikede olduğunu söylüyor. Arroyo'ya vardığımızda tüm köy halkının Enclave tarafından kaçırıldığını öğreniyoruz.

Enclave, savaş öncesi Amerikan hükümetinin üst düzey yetkilileri tarafından kurulan gizli bir örgüt. Amaçları Amerika Birleşik Devletleri'ni yeniden kurmak. İlk oyunda da bahsedilen FEV virüsünü kullanarak tüm canlıları yok etmeyi ve ardından kendilerinin hayatta kalmasını sağlamayı planlıyorlar. Bunun için Arroyo halkını ve Vault 13 sakinlerini kaçırıyorlar.

Son durağımız, Enclave'in okyanus ortasındaki üssü. Burada Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Dick Richardson ile karşılaşıyoruz. Onu ve süper mutant korumasını öldürdükten sonra Arroyo halkını ve Vault 13 sakinlerini kurtarıyor, FEV'in yayılmasını engelliyor ve üssü terk ediyoruz.

Arroyo ve Vault 13 halkı, G.E.C.K.'i kullanarak yeni bir yuva inşa ediyor ve Seçilmiş Kişi'yi liderleri olarak seçiyorlar. Böylece Fallout 2'nin unutulmaz hikayesi sona eriyor.